İlk yazımızda, mükellefin kim olduğunu, bu sıfatını nasıl kazandığını ve genel haklarının neler olduğundan kısaca bahsetmiştik. Kanunun tanımını daha açıklayıcı bir şekilde aktarmak gerekirse vergi mükellefi, vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu doğan bir gerçek kişi veya tüzel kişidir. (VUK Madde 8) Diğer bir ifadeyle, sizi sadece vergi borcunu ödemeyi maddi bir ödev açısından değerlendirilmiştir.
Bir mükellef olarak genel haklarımızın neler olup nasıl kullanıldığını öğrendikten sonra şimdi Vergi Usul Kanunu’na göre bir mükellefin ödevlerinin neler olduğunu kısaca bahsedelim.
1) İşe Başlama Bildirimi: Kurumlar vergisine tabi şirketinizi kuruluş aşamasında yapacağınız işlerden biri şirketiniz bağlı bulunduğu vergi dairesini öğrenerek işe başlama tarihinden itibaren “10 gün içinde“ İşe Başlama Bildirimi’nde bulunmanız gerekiyor.
İşe başlamanın 10 gün içinde bağlı bulunulan vergi dairesine bildirilmemesi halinde Vergi Usul Kanunu’nun 352. Maddesinde yer alan birinci derece usulsüzlük cezası kesilecektir. (2017 yılı için bu ceza sermaye şirketleri için 130-TL’dir.)
2) Adres Değişikliği Bildirimi: Örneğin şirketinizi Beşiktaş’ta kurdunuz ve Beşiktaş Vergi Dairesi’ne bağlısınız. Ancak bulunduğunuz yerden taşınmanız gerekiyor ve Kadıköy’e taşındınız. Bu taşınmadan dolayı yapacağınız gereken işlem, adres değişikliğinin meydana geldiği tarihten itibaren “1 ay” içerisinde bağlı bulundukları vergi dairesine yani Beşiktaş Vergi Dairesi’ne bildireceksiniz.
Adres değişikliğinin 1 ay içinde bağlı bulunulan vergi dairesine bildirilmemesi halinde Vergi Usul Kanunu’nun 352. Maddesinde yer alan ikinci derece usulsüzlük cezası kesilecektir. (2017 yılı için bu ceza sermaye şirketleri için 70-TL’dir.)
3) İşi Bırakma Bildirimi: Fikrinizi hayata geçirip şirketinizi kurdunuz ancak istediğiniz başarıyı elde edemediniz ve şirketinizi kapatmanız yani işi bırakmanız gerekiyor. Kanun, işi bırakmayı, vergiye tabi olmayı gerektiren faaliyetlerin tamamen durdurulması ve sona ermesi olarak tanımlıyor. Mükelleflerden işi bırakanların, faaliyetlerinin sona erdiği tarihten itibaren bir ay içerisinde durumu bağlı bulundukları vergi dairesine “İşi Bırakma Bildirimi” veya bir dilekçe ile bildirmesi gerekmektedir.
İşi bırakmanın 1 ay içinde bağlı bulunulan vergi dairesine bildirilmemesi halinde Vergi Usul Kanunu’nun 352. Maddesinde yer alan ikinci derece usulsüzlük cezası kesilecektir. (2017 yılı için bu ceza sermaye şirketleri için 70-TL’dir.)
Her mükellef, ticari hayatta gelir ve giderlerinin şeffaf ve açık şekilde düzenleyerek olası bir denetimde ibraz etmesi için defter tutması gerekmektedir. Bu defterler, gerçek kişi veya tüzel kişi bakımından farklılık göstermekle olup bu bölümde size bir ticari şirketin hangi defterlerinin tutmasının zorunlu olacağını kısaca aktaracağım.
Vergi Usul Kanunu’nun 172.maddesine göre, ticari şirketler bu kanunun esaslarına göre defter tutmaya mecburdurlar. Defter, bir hesap dönemi itibariyle tutulur. Hesap dönemini ise kanun takvim yılı olarak kabul etmiştir. Bu kapsamda şirketinizi 2017 yılının Mart ayında kurduğunuzu varsayalım. Defterlerinizi bu yılın kapanışına kadar tuttunuz. Artık kayıtlarınızı bu hesap dönemi sonunda kapatacaksınız ve ertesi dönem başında yeniden açacaksınız.
Türk Ticaret Kanunu’na göre tutulması gereken zorunlu defterler 10 yıl; Vergi Kanunları’na göre tutulması gereken defterler ise 5 yıl süreyle saklanmalıdır. Küçük bir tavsiye vermek gerekirse, defterlerinizi en az 10 yıl saklayın.
Şimdi, birçok defteri türüne şahit olmuşsunuz ancak bu defterlerin nedir, ne işe yarar kısaca tanımlamak faydalı olacaktır.
Türk Ticaret Kanunu ve Vergi Kanunları açısından bir Anonim Şirketin hangi defterleri tutmasını gerektiğini aşağıdaki tabloda görebilirsiniz.
Defter Türleri | Türk Ticaret Kanunu | Vergi Kanunları |
Yevmiye defteri | Zorunlu | Zorunlu |
Defteri kebir | Zorunlu | Zorunlu |
Envanter defteri | Zorunlu | Zorunlu |
Ortaklar pay defteri | Zorunlu | |
Yönetim kurulu karar defteri | Zorunlu | |
Genel kurul toplantı ve müzakere defteri | Zorunlu |
Son olarak, Vergi Usul Kanunu’na göre tutulması zorunlu defterlerin elektronik ortamda tutulmasına ilişkin düzenlemeler mevcut olup bir sonraki yazımda e-defterler hakkında detayları sizlere aktaracağım.
Türk Ticaret Kanunu’na göre usulüne uygun defter tutmadığınızı varsayalım. Bu durumda, TTK’nın 562.maddesine 4.000 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılma durumunuz var.
Şirketinize ait defterlerini usulüne uygun tutmakta gereken özeni ve denetimi göstermediniz. Noter kayıtları varlığı tespit edilmiş ve tasdik edilmiş yasal defterlerinizi vergi incelemesi kapsamında incelemeniz için ibraz etmeniz istendi. Unutmayın, Vergi Usul Kanunu’nun 359. bu defterlerin vergi incelemesine ibraz edilmemesi halinde 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası cezalandırılabilirsiniz.